Sayfalar

21 Ocak 2012 Cumartesi

Siparişlerim...

Okuoku siparişim 1 gün içinde ulaştı bana.,
Tess Ablagil  bize de geldi çok mutluyum:)
Aslında ciltli kitap istemiyordum ama son anda ellerinde olmadığı için normal kitap yerine ciltlileri gönderdiler..
Bu arada Tess Gerritsen kitaplarında bir sıralama var mı? Okuyanlardan yardım istiyorum...









20 Ocak 2012 Cuma

Kutuluysa hiç affetmem..:)

"Kadın Milleti"nin ideal bir temsilcisi olarak, bazı şeyleri sırf yanında hediye edilen kutu, bardak, kap kacak yüzünden satın alırım :)
"Bunun kutusu çok güzelmiş, sağlammış " deyip içine bişeyler koymak için saklarım...
Dondurma, tava yoğurdu ambalajlarını itina ile saklar, dondurucuya bişey koyacağım zaman kullanırım...
Evde bu plastik kaplar varken bi sürü de saklama kabı alırım. Günlük kullanımda, işe yemek vs getireceğim zaman kesinlikle saklama kabı kullanır, dondurma kabı vs'yi kesinlikle kullanmam...

Gaza geldim ne "küflü çıkı" olduğum ortaya çıkacak!
Ve bu da öğle arası kutusu için alınan ıhlamur;




Alınmayacak gibi değil ki çok şirin bir kutu :)

Ve en küçüğünden ama en tatlısından, en çekirdeksizinden ve de en kokulusundan mandalinalarım :)

Aziz Bey Hadisesi




Uzun zamandır zevkle öykü kitabı okumamıştım. Ayfer Tunç setini alıncaya kadar. Hemen her kitabından ayrı bir zevk alıyorum, okuduğum her cümlenin aklımda kalmasını istiyorum...
Aziz Bey Hadisesi altı tane  etkileyici öyküden oluşuyor..Aziz Bey, sonsuz beyazlığın hakimi Eşber ve Fidan, Semiramis olmaya karar veren Semra, Semavi Bey ...

Güneşten ağır ağır gölgeye geçilir gibi, pek de anlamadan akşam olur gibi, ışıklı, neşeli bir yüzden kederlere geçti Aziz Bey...

Semiramisler Semraların küçük didinmelerle kurdukları, mutlu görünen, sakin yuvaları dağıtırlar...

En büyük aşkını çalarak ve çaldığım aşkı ziyan ederek mahvettiğim adamın yokluğu beni fena halde sarsmıştı...

Ve favorim Kırmızı Azap, bitmemiş hikayenin kahramanları;

Yazarımız her sabah masasına geçtiğinde taze ümitler doluyordu içimize. Hikayemiz kafasında dönüp durdukça heyecanlanıyorduk. Bazen belirir gibi oluyorduk, tam varoluşumuza gülümsemeye hazırlanırken yazarımız kalemi elinden bırakıyordu. Uzun, sıkıcı ve sessiz bekleyişimize kaldığımız yerden devam ediyoruk...

Bir solukta okunan, tadı damağınızda kalacak bir kitap, tavsiye ederim...

19 Ocak 2012 Perşembe

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?

Bazı kitaplar vardır, okumadığımız halde ismine, kapağına aşina olduğumuz. Varlığından haberdarızdır, aslında okumak da istiyoruzdur ama nedense listebaşı olmaz sırasını beklerler..
Biz Kimden Kaçıyorduk Anne, bu gruba dahil olan kitaplardan birisi. Sahaf ganimetlerimden..
Kitabı kitapçı ya da sahaftan almanın böyle bir güzelliği var. Raflara göz gezdirirken sen henüz bir kitabı seçmeden, bazı kitaplar seni seçiyor..Evet evet böyle bir kitap vardı diyorsun, artık okunma zamanı gelen..
İnternetten kitap almak pratik belki (ve de ekonomik hiç şüphesiz) ama belli kriterler üzerinden seçim yapabiliyorsun. Çok satanlar, yeni çıkanlar, tavsiye edilenler, indirimdekiler, kargo ödeyenler..vs Kıyıda köşede kalan kitaplar diye bir seçenek yok..
O yüzden almayacak olsam bile (ki böyle bir durum hiç hayat bulabilemedi:)) kitapçıları, kütüphaneleri, sahafları gezmek lazım. Kitaplara bakmak, seyretmek en çok da koklamak.
Kitap blogları bu konuda büyük yol gösterici benim için. Özellikle tarzını az çok keşfettiğim blog yazarlarının önerileri kıymetli benim için.
Kitaba gelirsek;



Bir solukda biten bir kitap, kısa yolculuklar için ideal göründü bana (belki anne-kız sürekli seyahat ettiği için).
Adı üstünde, kimden kaçtığını bilmeyen Bambi ve onu üzenlere cezasını vermek zorunda kalan annesi.
"Ağır yürek günleri", en çok aklımda kalan tabiri kitabın..
"Biz de bu kadarız işte: Annemle ikimiziz. Ay Birimiyiz. Hem onlardan az olmamız onlardan kötü durumda olduğumuz anlamına gelmiyor ki."

Perihan Mağden'in okuduğum ikinci kitabı. Öğrencilik yıllarımda İki Genç Kızın Romanını okumuştum, o zaman için yaşıma uygun sayılabilirdi kitap. Biz Kimden Kaçıyorduk Anne de anne-kızın hikayesi olduğu için yaşıma uydu galiba :) 

Suluboya..

Eylülü sulu boya ile tanıştırdık :) Ve her çocuk gibi çok sevdi. Haftasonu Konyaaltından topladığımız taşları boyadı..




Bu arada benim kefir, kefir değil peynir olmuş :(
Süre uzun gelmiş anlaşılan, şimdi 12 saat mayalamayı deneyeceğim...

18 Ocak 2012 Çarşamba

Kefir

İki haftadır dolapta bekleyen kefir taneleri sütle buluştu nihayet.





Kefirin yapılışı yoğurttan daha kolay çünkü sütün oda sıcaklığında olması yeterli, inkübasyon(mayalanma) da oda sıcaklığında yapılıyor. Süre 24 saat (internette 12 saat mayalayanlar da var, kefiri aldığım aktar 24 saat beklet dedi). Benim kefir tanelerini ilk kullanışım olduğu için tam olarak aktif olmayabilirler, o yüzden 24 saat bekleyeceğim. Sonrasında istediğim asitlik derecesine göre bir süre belirlerim.
Tanelerin az ve küçük, yine aktarın tarifine göre 0,5 lt süt kullandım. Zamanla taneler çoğalacak ve süt miktarını da arttırabileceğim. Bu akşam taneleri süzeceğim ve mayalanan kefiri (inşallah mayalanır) 2 saat buzdolabında bekletince içmeye hazır hale gelecek. Bu arada kefir tanelerini metal ekipmanla temas ettirmemek gerekiyor, bu yüzden plastik bir süzgeç edinmem lazım..
Umarım iyi bir netice alırım. Ondan sonra "Gıdacıdan Kefir" diye pazarlayacağım :) (en azından tarif vereceğim :)

17 Ocak 2012 Salı

Çekiliş

http://powderpuff-b.blogspot.com/2012/01/cekilisim-vaaaaarrrrrrr.html




http://www.miskinkek.com/2012/01/hediye-cekilisim.html
(Fotoğraf ekleyemedim bi türlü..)


http://fashiononboard.blogspot.com/2012/01/giveaway-valentines-day.html
(Fotoğraf ekleyemedim bi türlü..)

LilaKutu Ocak

Ocak kutusu;




Ozone Therapy Şampuan (250 ml-Tam Boy)
Dephyto Siyah Maske (12 Adet-Tam Boy)
Activar Göz Çevresi Kremi (15 ml-Tam Boy)
Nvey Organik Kapatıcı (3 gr-Tam Boy)
Flormar tester



Ürünlerin tam boy oluşu göz dolduruyor tabii. Ama Activarı zaten Senem in çekilişinden kazanmıştım. Epeyce göz kremi stokladım galiba.
Önceliğim Dephyto maske, gerçi son kullanma tarihinin yakın olduğu konuşuluyor ama (bana gelenin tarihine bakmadım, akşam bakarım) 3-4 aya kadar bitiririm zaten..
(Edit: Zaten görünüyormuş son kullanma tarihi,  01.04.2012))


Ozone Therapy şampuan önceki şampuanlardan büyük, o yüzden önce bunu deneyeceğim. Şampuan deneme boy olduğu zaman kullanmak istemiyorum, 1-2 yıkama ile pek bişey anlamıyorum ben şampuandan..
Flormarın kokusu çok bildik bir koku. Denedik kızımla, Eylülün parfümleri arasında yerini aldı:) (Zaten son fotoğrafta belli belirsiz bir el var, kutuya uzanan, ne kapsam kardır diyen :))

Lilakutu bir adım önde bence, diğerini dondurmuştum ve fiyatı değişmediği sürece Lilakutu'ya devam ederim...
Hala tanışmayan kaldıysa ;


16 Ocak 2012 Pazartesi

7 fark...

İki fotoğraf arasındaki yedi fark....


Cumartesi Antalya


Pazar Konya...

Ve birkaç detay...