Annem havanın rengine bakar 'Kar geliyor' derdi, bir çeşit 'Winter is coming' uyarısı yani :) Ertesi günü karın yağdığını görünce anneme olan saygım bir kat daha artartı, imrenirdim, nasıl anlıyor acaba diye. Zaman zaman kar veya dolu yağacağına dair kehanetlerde bulunsam da sonuç fiyaskoydu ;)
Akşam çöpü atmak için balkona çıkınca ürperdim, hava birden soğumuştu. Ama bu kez farklı bir şey daha vardı; kar kokusu. Evet evet hani Ahmet Ümit'in kitabı gibi. Komşu teyzeye de söyledim kar kokusu var diye. Sabah ev halkını uyandırma çabasıyla perdeyi açınca bembeyaz bahçeyi gördüm. Eylül'ün hiç bu kadar hızlı yataktan fırladığını görmemiştim :) Yol boyunca babasından geride kalıp kartopu pususu kurmayı planlayarak gitti :)
Evde olmanın rehaveti ile bir o pencereden bir bu pencereden karı seyrediyorum, tahminimin tutmasına da sevinemiyorum, aklımda tek düşünce var; yaşlanıyorum galiba....
(Yazmaya başladığım bir yazım vardı ama hava muhalefetine takıldı, bir başka sefere artık...)