Sayfalar

12 Nisan 2013 Cuma

Kitap Siparişim ve Kütüphane Ganimetleri

Bu seferki kitap siparişim hiç hesapta yoktu. Eşimin hepsiburada'dan hediye çeki varmış hemmen değerlendirdim :)
Ben sipariş verirken 30 TL'lik kitap alışverişine kargo bedava, seçeçeğim bir kitap da hediyeydi. Ertesi gün limit 15TL'ye inmişti. "Seçeceğiniz bir kitap" hediye duyurusuna fazla iyimser yaklaşmışım, en kötü ihtimalle listemdeki en ucuz kitap hediye olur derken, belirlenmiş 7-8 kitap içinden seçim yapabileceğimi öğrendim. Neyse hiç yoktan iyidir dedim :) (Kitap olsun da çamurdan olsun yaklaşımı, bedava sirke de olabilir :))

 
Sen Dünyaya Gelmeden, uzun zamandır kapağına bakıp bakıp iç geçirdiğim bir kitap. Uzun uzun bakmak istiyor insan kapak resmine... Filmi duyunca hevesim daha da artmıştı. Açıkçası indirim-kampanya vs bekledim çünkü fiyatı normalin üzerindeydi . Mazzantini'nin Sakın Kımıldama'sını çok ama çok severek okumuştum, filmini de en kısa zamanda izleyeceğim.
 
Uyumsuz Defne Kamanın Maceraları-Su da listemin üst sıralarındaydı.
 
Ayşe Kulin'in bu kitaplarına hem mesafeli duruyor, hem de kitap üzerine yapılan tartışmaları duyunca merak ediyordum. Onları da attım sepete..
 
Saklı Geçit hediye olarak seçtiğim kitap. Kitaba dair en ufak bir fikrim yok...Okuyup göreceğim. 
 
Gelelim kütüphane genimetlerine ;)
 
 
Bu dörtlüyü seçerken çok haklı gerekçelerim vardı;
 
Masum Adam gözüme çok masum göründü,
Konuşmayan Tavuş Kuşu Camio'nun kapağını çok sevdim,
İntihar Cinayet çifte gerilim vaad ediyordu,
Filiz, Nerdesin beni çağırıyordu :)
Daha ne olsun di mi?
 
Burdayım burdayım, sesime gelll....
 
Haftasonuna bir kucak dolusu kitapla giriyorum, mutluyum :))))

10 Nisan 2013 Çarşamba

Feraye

Feraye-Naşide Gökbudak
Kütüphaneden..
 
 
 
Naşide Gökbudak'ın ilk olarak Ben Eşkiya Değilim adlı kitabını okumuş, çok içten bir anlatımı olduğunu düşünmüştüm. Sonra Özge 'nin de benimle aynı zamanlarda Feraye'yi okuduğunu gördüm, kitabı beğendiğini yazmıştı. Kütüphaneye bir sonraki gidişimde Feraye'yi görünce hiç düşünmeden aldım.
 
Kurtuluş Savaşı dönemleri anlatılıyor kitapta. Ben Eşkiya Değilim yazarın kendi amcasının hayatından yola çıkılarak hikayeleştirilmişti, bu kitap da savaş yıllarını yaşayan köylülerin anlattığı hikayelerden esinlenerek kurgulanmış. Kurtuluş Savaşı döneminde yaşanan sıkıntıların ve yapılan fedakarlıkların anlatılmış olması kitabı sevmemdeki en önemli etkendi. Bu konuda yeni nesile yeterince bilgi aktarılmadığı düşüncesindeyim. Herşey okullarda gördüğümüz ve sıkıldığımız İnkilap dersleri ile sınırlı kalmamalı. İzlediğimiz filmler sayesinde Vietnam'da yaşananları bile kendi geçmişimizden daha iyi bilir olduk.
 
 
 
Kitabın sonunda oluşan tablonun da nice Debbie Macomber kitaplarından daha inandırıcı olduğunu düşündüm..
 
Kitabın sonunda "...Bugün İstiklal Marşı'mızı söyleyebiliyorsak, gururla 'Türküm' diyebiliyorsak... bunu bütün dünyanın kabul ettiği eşsiz Atatürk'e ve ona inanan kadın ile erkeği, çocuğu-yaşlısı ile eşsiz Türk milletine borçluyuz." demiş yazar...Derin bir nefes alabildim sadece...
 
Karmaşık hikayelerden uzaklaşmak istediğiniz dönemlerde bir Naşide Gökbudak kitabı okumanızı öneririm. Kütüphanelerin bir çoğunda yazarın kitapları vardır diye tahmin ediyorum...
 
(Hevesle sipariş ettiğim kitapların gelişini bekliyorum. Eşimin indirim çekleri benim işime yaradı :))
 
 

8 Nisan 2013 Pazartesi

Eflatun Pınarı

Pazar gezimiz Eflatun Pınarı'naydı.

 2011 yılında gitmiştim ilk kez. O zaman oldukça bakımsız ve korumasızdı. Köylü kadınlar pınarda gübre çuvalı yıkıyordu. Taşların üzerinden zor geçiliyordu.


Şimdi etrafı çitlerle çevrilmiş, tanıtıcı bir tabela dikilmiş, köprü ve oturmak için banklar yapılmış.

 Bu mevsimde suyu bol olduğu için daha güzel.




Boğa figürleri...
 
Dün sabahtan itibaren güzel hava yerini fırtınaya bıraktı :(
Güneşli ve sıcak bir hafta dileğiyle...

Yılın İlk Pikniği

Cumartesi havanın da torpili ile ilk pikniğimizi yaptık..
Bu tür gezmelere genelde abimlerle gideriz, biz sohbete çocuklar da oyuna doyar.
Rüzgardan, kalabalıktan uzak bir koy bulduk kendimize. Çocuklar için bulunmaz nimetti; oynayacak sahili ve düzlüğü vardı.

 Ağaçlar henüz yapraklanmadığı için gölgemiz çok koyu değildi ama bize yetti..


 Yukarıdan manzara..

 Yengemle etrafı keşfe çıktık..Manzara güzel, hava tertemizdi..


 Yavrular yemekte :)


Kısa kollu birşeyler giysek mi, yoksa erken mi derken piknik yerinde terledik resmen. Eve geldiğimizde hepimizin burnu kırmızıydı, yanmışız ...
Piknik fiziken insanı dinlendiriyor mu yoruyor mu bilinmez ama ruhen çok dinlendirdiği kesin :)
Artık piknik sezonu açılmıştır, vatana millete hayırlı olsun :)