Popüler distopya (ya da kara ütopya) romanlarından birisi.
Gelecekte geçen bir hikaye, kitap okumanın ve hatta bulundurmanın suç olduğu bir toplum..Bu suçun cezası ise kitapların ve karşı koyması durumunda sahibinin de kitaplarla birlikte yakılması..
Bir zamanlar yangınları söndürmekle görevli itfaiyeciler artık omuzlarında Fahtenreit 451(kitapların tutuşmaya başladığı sıcaklığı ifade eden) yazısıyla kitapları yakmakla sorumlular..Gece-gündüz demeden baskınlar yaparlar..
Ama bir yerlerde hala umut vardır...Yazılı olan kitapların bulunma ve yakılma riski olduğundan, kitaplardaki bilgileri bir sonraki nesillere aktarmanın tek bir yolu vardır...
"Evin arka kısmındaki avluya geçip, arka sokağa çıktı, Beatty diye düşündü, artık benim için bir problem değilsin. Daima söylerdin 'bir problemle yüzleşme, onu yak' diye, artık ikisini de yaptım. İyi geceler Yüzbaşım..."
"Onlardan biri yanmayı durdurmalıydı, güneş yanmak zorundaydı. Bunun için yanmayı durdurmak Montag'a düşüyordu. Tasarruf yapmak da şarttı. Birisinin tasarruf yapması gerekliydi. Kitapların, kayıtların şu ya da bu şekilde saklanması lazımdı."
"İsanın doğuşundan önce yandıktan sonra tekrar kendi külünden vücut bulan efsanevi bir kuş varmış. Bu kuş zaman zaman kendisini ateşte yakarmış. İnsan oğlunun ilk benzeri. Ateşte yanıp kül olduktan sonra birden alevlerin arasından tekrar fırlar hayat bulurmuş. Biz de şimdi aynı şeyi yapar görünüyoruz. Fakat bu kuşun sahip olmadığı bir şeye sahibiz biz. Yaptığımız şeyin saçmalığını kavrayabiliyoruz. Binlerce yıldan beri yaptıklarımızı biliyoruz. Bunu hatırlayan insanlar da bu dünyada yaşıyor, bunu hiç unutmamak gerekir."
Distopik kitaplar ve çoğunluğu kitaplardan uyarlanmış filmlerle ilgili uzayan listeler bulmak mümkün. Okumayı düşündüğüm (ancak konusu hakkında henüz çok fikir sahibi olmadığım) 1984'ün de bu gruba dahil olduğunu öğrendim ( uygun bir zamanda okuyacağım). Daha çok karamsar işleyişleriyle ön plana çıkan bu kitaplardan şimdilerde en popüler olanı da Açlık Oyunları Serisi. Seride anlatılan on iki mıntıka ve sürdürülmek zorunda kalan yaşam tam bir kara ütopya örneği. Bu arada filmini hala izlemediğimi hatırladım şimdi..
Fahrenheit 451 de filme uyarlanan kitaplardan, ancak filmi çok başarılı bulunmamış.
Bu arada eşime bitirdiğim kitabı anlatırken (ki rahatlıkla konusunu ve sonunu anlatabilirim çünkü kitabı okuma ihtimali yoktur ;) Belki okur düşüncesiyle Açlık Oyunlarını anlatmamıştım, onun da filmi çıktı, hayatta okumaz. artık.) "ben de buna benzer bir film izlemiştim" dedi:) Eşimin film kartelası geniştir, genelde ben kitabını okumayı sever, daha çok zevk alırım; o da okumaya hiç yanaşmaz illa ki filmini izler..
İleride kızımın tercihini okumaktan yana kullanmasını istiyorum ama, bakalım..:)