Sayfalar

18 Eylül 2015 Cuma

O Zamanlar

O zamanlar büyük bahçesi olan bir evimiz vardı. Armut - badem ağaçları, annemin süt mısırları, taze salatalıkları...

Haftasonundan kalma bir kare...

O zamanlar bahçede kesilirdi kurbanlar, birkaç aile bir arada olurduk, yazılı olmayan kurallar işler herkes organize olur, işin ucundan tutardı. Ben yanımda bir iki çocukla 'steril' ekiptendim :) Kurbana yaklaşmaz, kesilirken görmez, çiğ ete dokunmaz, evden çıkmazdım. Evden istenilenleri balkondan uzatmak, çay demlemek, çalışanların kollarını sıvamak-katlamaktı işim... Aslında hayatımıza yön veren zamanlarmış da farkında değilmişşiz; ekibin başı (ben) Gıda Mühendisi, yanımdan ayrılmayan elemanım Doktor oldu :)
Küçük kardeşimin grubu bir çeşit çeteydi :) Onlar koyunun öd kesesini alır bir köşede kurcalar, hayvanın çenesini-dişlerini inceler, bahçenin bir köşesinden diğerine koşarlardı. Büyüdüler birisi Diş Hekimi oldu, diğeri biraz çizginin dışına çıkarak Öğretmen...
Bayramlıklarımla gün saydığım zamanlardan, kendimi geçtim çocuklarıma bile bayramlık almaya üşendiğim, çocuklarımın konforunu göz önüne aldığım için bayram gezmediğim, çocuklarımın tabaktan şeker avuçlamayı-bayramlaşmayı bilmediği zamanlara geldim. Hevesle koştuğum bahçede kuyuya düşmüş gibiyim. İleride çocuklarımın 'bayram' algısı ne olacak acaba???
Bayram tatilini de uzatınca bize yol göründü, bayram kıymetini bilenlere emanet...
Demem o ki;
İyi Bayramlar...