Artık canlanmaya başlayan bahçemizden bahsedeceğim bugün..
Binada üç aile oturuyoruz ve bahçeyi de birlikte ekiyoruz. Biz taşınmadan önce hep birlikte ilgilenmişler bahçeyle, biz de ayrı bir yer ayarlamak yerine onlara dahil olduk:) Alan geniş olduğu için rahat rahat yetiyor hepimize.
Mayıs ayı başında ekilmiş olması gereken sebze fidelerimizi ancak dün alabildik. Bugün mesai sonrası dikeceğiz.. Fasülyeleri iki hafta önce ekmiştim ama hava tam ısınmadığından daha çıkmadı, her gün bakıyorum bir hareket var mı diye :)
Ev sahibimiz çiçeklere, annesi de sebzelere meraklı, iş bölümü var yani :)..Sebzeleri ve çiçeklerimizi sulama konusunda teyze imdadımıza yetişiyor sağ olsun. Biz de kızımla çapalarımızı alıp sık sık otları kazıyoruz, kızaran çilekleri topluyoruz. Eylül kovalarını oyuncaklarını toplayıp toprağın üzerine yayılmayı çok seviyor. Üzeri kirlenecek diye endişe etmeden oynamasına müsaade ediyorum, eve girerken tepeden tırnağa değiştiriyoruz kıyafetlerini..
Ben hep bahçeli evlerde yaşadığım içi, sebzeyi dalından toplamaya alışığım, kızımın da böyle bir avantaja sahip olmasını istiyordum, henüz kendi evimiz olmasa da istediğimiz şartların çoğuna sahibiz..
Ön bahçemiz..Adını bilmediğim bir sürü çiçek var.. Eylül'e çiçekleri kokla da fotoğrafını çekeyim dedim, o da sıradan hepsini (gülün yaprağı da dahil) kokladı :)
Sarmaşık güller geçen sene hasta oldu, bu da yenisi dikilmeyi bekliyor..
Bu çiçeğin 2-3 farklı rengi var..
Soğuklardan hanımeli bile çiçek açamadı henüz ..
Arka bahçeye geçiş..(Gerçi fotoğrafta Eylül ters yöne gidiyor ama :))
İlk üç sıre çıkması beklenen fasülyeler :) Yanında domates var çekirdekten kendi yetiştirdiğimiz, köyden gelenler. Henüz canlanamadılar, gübreyle motive ediyoruz kendilerini..
Çilekler..En sevdiğimiz köşe :) Bu toplanmış hali tabii, fotoğraf öncesi Eylül'le yedik kızaranları ;)
Elma, kiraz ve kayısı ağaçları..Yan bahçede de şeftali, ayva ve meyve vermese de yeşilliği yeten fındık ile zeytin var..Buralarda ceviz ağacı da bol ama bahçemizde yok maalesef..
Teras manzarası..Görünen ağaçlık alana doğru yürüyüşe gidiyoruz, gerçi bir haftadır yağmurdan yürüyemiyoruz ama ..Uzakta görünenler de Üniversite'nin binaları.
Bu da göl manzaramız. Güneş batarken çektiğim için pek net değil. Gölde gün batımı çok güzel oluyor, bolca fotoğrafını çekiyorlar ama benim gibi telefonla olacak iş değil tabii bu..
Terasta ortak kullandığımız bir oda var, eski çekyat, tv vesaireyi çıkardık. Büyük bir ocağı ve sobası da var, kışın keyif yapması güzel oluyor, külde patatesse favorimiz. Çocukların eski oyuncakları da çatıda olduğu için Eylül çok seviyor çatıyı. Boş duvarı da projeksiyonla sinemaya çeviriyor eşim sağ olsun :). Ailenin tüm fertleri için eğlenceli bir mekan yani..
Tüm bunları zevkli hale getiren en önemli şey komşularımız tabii. Çok şükür iyi insanlarla karşılaştık. Benim çocukluğumda kalan komşuluk ilişkileri burada devam ediyor. Bir yerlere giderken evini, eşyanı rahatlıkla emanet edebileceğin insanlar..
Bir kaç çiçek, yeşil soğanlarımız ve Eylül'ün nohudu da balkonda :) O da ayrı bir yazı konusu olsun...