Bugün hava güzel, dedim ki kendi kendime "gel sana bi yemek ısmarlayayım.." Tabi etraftan napıyor bu kadın demesinler diye kaş göz işaretleriyle anlaştık..
Adı ilçe olup hacmi kasabayı geçmeyen memlekette yemek yiyebilecek fazla mekan yok..Bir tane köftecim var, ufacık ama mutfağı temiz. Çekirdek aile olarak işletiyorlar, baba hazırlıyor, anne mutfakta, oğul serviste..Menüde köfte, döner ve yeni eklenen adana var..Bahçe işleri başladığı için eşi yokmuş, çilekler toplanmaya başlamış..Bu sene çileği onlardan alacağım, toplayıp servise verecekler benim için..Eylül çilekli süt seviyor, aslında gönlümden geçen sade içmesi ama çilekliyle ancak alıştırabildik süt içmeye. Ben de çilekleri hafif şekerle pulp haline getirip dondurucuya koymayı, Eylül'ün sütünde kullanmayı planlıyorum..Tabi reçel de yapacağım. Aralık ayına kadar çilek bulunuyor burada, organik üretim de var. Gerçi organiğe pek itibar etmiyorum, çünkü yol kenarında yetişenin bile adı organik. Tanıdık birisinden almak daha mantıklı. Bahçedeki çilekler de kızarmaya başladı ama onlar daha ziyade günlük birer avuç toplamak için uygun. Eylül arka bahçeye geçti mi direkt çileklere gidiyor artık:)
Havalar ısınsın da nimetlerinden faydalanayım ilçede yaşamanın, o kadar karına kışına göğüs gerdik dimi?
Dün araç beklerken yol kenarından papatya topladım kızıma, "hastaydın ya sana çiçek getirdim" dedim, pek bi sevindi :))
Akşam komşularla çatıda pişi-saç böreği işine girdik. Tam bir imece yapıp cümbür cemaat çalıştık, sonuç oldukça lezzetliydi (kalorisine hiiç girmiyorum, bugün zaten yoldan çıktım)...Yarına da bahçeye sebze fidesi dikeceğiz...
Ve uyku zamanı........
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder