Sayfalar

25 Temmuz 2013 Perşembe

İntihar Dükkanı

Uzun zamandır okunacak listemdeydi bu kitap. Epeyce beklettikten sonra geçenlerde yaptığım toplu ve yüklü kitap alışverişimde sipariş ettim nihayet. Ama stokta olmadığı için gelenler arasında yoktu. Farklı bir siteden de sadece bu kitabı almak istemedim.



Ve birgün takas kitaplar arasında karşıma çıktı. önde tereddüt ettim çünkü kitabın kapağı benim okumayı planladığım kitabın kapağından farklıydı. Sonra istediğim kitap olduğunu anladım tabi. Ama yayınevi bu karamsar kapak resmini diğer güzelim kapağa nasıl tercih etti anlamadım. (Kitabın üzerinde ikinci baskı yazdığı için bunun yeni kapak olduğunu tahmin ediyorum, yok tam tersi ise Sel Yayıncılık çok iyi bir iş yapmış demektir :)

Beklediğim kapak buydu...

Kitaba gelirsek...
Kuşaklar boyunca aynı işi yapmış bir aile Tuvache Ailesi. Birbirinden ilginç malzemeler satıyorlar, hepsi aynı amaç için; başarışı bir intihar.
Sloganları "Hayatta başarılı olamadınız mı?Bize gelin, ölümünzü başaracaksınız!"
Açıkçası konusu intihar ve intihar malzemeleri olan bir kitapta konu sınırlı kalır, intiharı planlayan kişilerin öykülerinden öteye gidemez diye de evhamlanmıştım. Ama gel gör ki beni yanılttı kitap, oldukça eğlenceli bir anlatımı ve karakterleri var kitabın. Satılan ürün çeşitliliği de takdire şayandı :)
Finali ise tam bir sürprizdi...
Bakış açınızı değiştirecek bir kitap İntihar Dükkanı, Tuvache ailesi ile tanışın ve kendinizi Alan'ın çekim alanına bırakın .

Tuvache ailesinin fertleri çok farklı ve eğlenceliydi, okurken gözümde canlandırmaktan bile zevk aldım. Bu yazıyı yazarken fark ettim, kitaptan uyarlama bir animasyon varmış :) İlk fırsatta izleyeceğim.

Çok sevimliler :)
http://www.sinematopya.com/2013/04/le-magasin-des-suicides.html

İntihar Dükkanını çok sevdim, muhakkak okuyun derim...

23 Temmuz 2013 Salı

Ramazan

Haftasonu gezilerine Ramazan nedeniyle ara vermiştik. Bu hafta hem Eylül'ü gezdirmek hem de evde birikmiş olan işlerden kaçabilmek için kendimizi dışarı attık.
İstikamet Kuğulu Park (Seydişehir). Ben şehir merkezindeki parka gideceğimizi sanarken kendimizi Antalya yolunda bulduk. Dağlara sırtını dayamış Kuğulu Park, göletleri ve de kuğuları ile sakin, serin bir yer. Bayram sonrasına bu sakinlik kalır mı bilmem ama tam hamaklık bir yerdi ve bizim hamağımız yanımızda değildi :(

 Bu manzaraya bakınca "burası kışın harika olur" dedim. Yaza doydum galiba :)

 Ayşe de halinden memnundu, Eylül 'amman Ayşenin başına güneş geçmesin'  diyerek kendini feda edip şapkasını verdi.


 Eylül'ün objektifinden. Bu aralar fotoğraf çekmeyi çok seviyor. Evdeki eski makineyi ona tahsis edeceğiz, ne kirli çamaşırlarımız çıkar artık ortaya ;)


 Bu da minik ziyaretçimiz. Yanımızda sadece çubuk kraker vardı, onu verdik. Bir iki tane yedikten sonra ilgi göstermedi, eşim 'tuzlu geldi galiba' deyince Eylül elindeki çubukların tuzlarını kemirip vermeye başladı :) Sonuç değişmedi tabi...




 Bayram sonrasında esaslı bir piknik için tekrar gitmeye karar verdik...


Bu aralar kitap işini gevşettim, bari Ramazan ruhuna uyup bir yemek tarifi vereyim :)

Kızartılan yemekler benim mutfağımda pek yapılmaz, varsa fırın uyarlaması tercih edilir. Bunlardan birisi de Fırında Kabak Mücver

Malzemeler
-İki tane kabak
-Bir orta boy patates (isteğe bağlı)
-İki yumurta
-Peynir (miktarı ve çeşidi size kalmış, ben az yağlı beyaz peynir kullandım)
-Üç çorba kaşığı kadar un
-Yarım çay bardağı kadar süt
-Yeşil soğan
-Maydanoz (orjinali dereotu ama ben sevmediğim için yerine biraz maydanoz ekledim)
-Üzerine rendelenmiş kaşar peyniri

Tepsiye yağlı kağıt serdim ve kaşar peyniri kullandığım için ayrıca yağ ilave etmedim. İftar sofrasına yakışacak hafiflikte oldu, denemenizi öneririm...


Bakire

Bakire-Nancy Pickard
Takas kitaplarından...( Bu da cangz 'dan gelenlerden ;))


Ramazan mahmurluğuyla haftada bir kitabı ancak okuyabiliyorum. Tabi özellikle yorucu olmayanları seçiyorum ;) Bakire'nin isminden yola çıkarak son dönemde yaygın olan fantastik kitaplardan birisi olduğunu düşünmüştüm, Allahtan öyle değilmiş :)



Küçük bir kasabada ölü olarak bulunan bir genç kız ve değiştirdiği hayatlar, yıllar sonra açığa çıkan gerçekler konu edilmiş. Fazla beklenti içerisinde değildim ama özellikle sonlara doğru kitap oldukça sürükleyici bir hal aldı. İlahi adalet kısmı biraz bol kepçeydi ama kazanan iyiler olunca insan itiraz edemiyor. Sanırım güncel olayların da etkisiyle 'adalet'e hasret kalmış olmamızdan...