Sayfalar

9 Nisan 2015 Perşembe

Mevlana Müzesi (Gel gel ne olursan ol yine gel-Tabi yolun karşısına geçebilirsen)

Eylül'e sözümüz vardı, Mevlana Müzesini gezecektik, bir senedir türlü bahanelerle erteledik ta ki önceki haftaya kadar. Anne-kız gününün diğer durağı Mevlana Müzesi...



Mevlana Müzesi benim için nostaljik bir durak, on yıl önce işe giderken servise müzenin önünden binerdim. Müze girişinde ufak bir park vardı, çam ağaçları, eski banklar, simitçi. Birçok kişinin bekleme mekanıydı, servisler birer  birer yanaşırdı. Karşımda eski kütüphane binası, aradığım kitapları bulamasam da girişini izlemeyi bile sevdiğim. Son ziyaretimi uzun süre önce yapmıştım, kayınvalidemlerle Konya turu yaparken gezmiştik...
Sonra müzede yapılan 'değişiklik'leri haberlerden öğrendim; parkta değil bir ağaç çiçek bile kalmamıştı. Hoşgörü mekanı olmuştu miting meydanı!!!
Artık hiiç içimden gelmiyordu gitmek, görmemek kabullenmemekti.

Sonunda Mevlana'nın sözüne uymak en iyisi dedim.

Daha Müzeyi karşımıza aldığımızda başladı hengame, yolda tramvay çalışmaları vardı trafik çorbaya dönmüştü.  Eylül'e yol kenarındaki hediyelikleri gösterirken bir anda açıklığa çıktık, e hani daha kütüphanenin köşesinden dönecektik? Kütüphane yok ki köşesi olsun! Tüm alan sağlı sollu kazınmış, modernizm simgesi beton parkelerle döşenmiş. Eski alışkanlıkla Selimiye Camii'nin karşısına doğru yürüdük ama çalışma alanı kapatıldığı için geçemedik, geri döndük, bir şekilde karşıya geçebildik.




Eski giriş kapatılmış, onun yerine ayrı birer giriş ve çıkış yapılmış hatta giriş gelenin sabrını deneyecek kadar uzağa konmuş.
Giriş birkaç aydır ücretsiz, gişeye gidiyor para ödemeden, homurdanan ve de halinden hiiç memnun olmayan bir kızdan biletinizi alıyor, turnikeden geçiyorsunuz. Bu eziyetin sebebini anlayamadım, sadece turnikeden geçsek olmaz mı ki?




Müzenin bahçesi güzel düzenlenmiş, ferah olmuş. Hediyelik eşyaların da bulunuğu bir kafe eklenmiş, fiyatlar normalin 4-5 katı olsa da masalarda ısıtıcıların olması hoştu.

Oldukça kalabalık olduğu için Türbeyi milim milim ilerleyerek gezdik, Eylül'ün fazla kafası karışmasın diye türbeler konusunda pek detaya girmedim. 




 Aziziye Camii

Semazenlere ait eşyaların sergilendiği kısım isetam bir eziyete dönüştürülmüş; her bir bölüm küçücük odalara ayrılmış, küçük bir kapıdan girilmesi-gezilmesi-çıkılması bekleniyor. Yaşanan ise turistler arasında yaşanan ufak çapta bir güreş müsabakasına  döşünüyor!! Sadece birisine girme gafletinde bulunup, zar zor çıkabildik. Neden odaya girmemiz gerektiğini de anlamadım, hepsi tek bir koridorda birleştirilse de camla kapatılsa daha iyi değil mi?

Velhasıl Mevlana Müzesi'nin son halini ( en azından büyük bir kısmını) beğenmedim. Modernleşme denen şeyin de bir dozu olmalı...