Paul Auster ile tanışmam...
Kitaplığımda okunmayı bekleyenler arasındaydı Karanlıktaki Adam. Baktım Auster medyada da güncellik kazandı, büyük(!)lerimizce kabul görmeyen yazarlar arasına girdi, cahil ilan edildi; 70'lerden kalma kocaman gözlü fotoğrafıyla itici görünen adam bir anda şirinleşiverdi gözümde, kendisini okunacaklar listesinin başına çektim. Gerçi orada da beklettim biraz ama neticede tanıştım kendisiyle, memnun da oldum:)
Karanlıktaki Adam, 72 yaşında eski bir kitap eleştirmeninin hayatla hesaplaşması ve de bazı gerçeklerle yüzleşmemek için kendince hikayeler yazması üzerine kurulu..
İç içe geçmiş hayatlar, hikayeler anlatılıyor. Açıkçası ben en çok ilk kısımda anlatılan hikayeyi sevdim. Kurgusu ilgi çekiciydi, belki daha uzun tutulabilirdi..
Okuduğum kitabı bir başkasına benzetme huyun burada da nüksetti tabii :) Bahsettiğim hikayeyi de Çember Serisi'ne çok benzettim. Yani Auster'in kitabında kısaca değindiği bu konuya benzer bir kurguyu, Ted Dekker bol keseden harcamayıp dört kitaplık bir seri yazmış ;)
Amerikan politikasına yaptığı göndermelerle Karanlıktaki Adam; çabucak biten, Paul Auster ile tanışmak için de ideal bir kitap.. Okunacak epeyce kitabı var Auster'in. New York Üçlemesi, kitap gurubunun gündemine gelmişti o yüzden aklımda, diğer kitaplar konusunda önerileri bekliyorum..
Bu arada ikidir okuduğum e-kitaplar sekteye uğruyor. Birisi meğer indirdiğimizde eksikmiş yarısını okuyabildim, diğeri de Android güncellemesinin gazabına uğradı (birini eşek tepti, biri su çiçeğinden getti.. gibi oldu:)). Ben de yeminimi bozdum kitap siparişi verdim. Zaten dikiş makinem bozuldu canım sıkkındı, iyi geldi valla kitap işi:) Bekliyorum dört gözle gelişini...