Bugün hummalı bir çalışma ile tüm yazlık gömlek ve pantolonları ütüledim. Allahtan buhar kazanlı ütüler var, yarı yarıya kar ediyorum zamandan..
Ütülediğim gömleğin düğmesinin kopmuş olduğunu görüp diktim ve her düğme dikişimde olduğu gibi çocukluğumu hatırladım; her arefe akşamında bizim evde aynı şeyler yaşanırdı..Alınan bayramlıklar çorabına varıncaya kadar giyilir, prova edilirdi. Sonra annem elime bir iğne-iplik verir tüm yeni kıyafetlerin düğmelerini sıkıştırmamı isterdi. Her düğmenin üzerinden geçer, yeniden diker, sağlamlaştırırdım. Eskiden kıyafetlerin düğmesi zayıf mı dikilirdi yoksa bu benim için bir alıştırmamıydı emin değilim ama usanmadan hepsini elden geçirirdim.
Şimdi ise nadiren düğme dikiyorum...Artık kıyafet çokluğundan düğmesi kopuncaya kadar bir kıyafet giyilmiyor bile sanırım, ya da daha sağlam dikiliyor düğmeler..
Şimdiki kıyafetlerin bir güzelliği de yedek düğmelerinin oluşu. Eskiden bir düğme kopup kaybolmuşsa düğme kutusu dökülür, düğme uydurulmaya çalışılırdı..Annemin metal bir kutusu vardı dikiş malzemelerini koyduğu, çok orjinal ve sağlamdı, hep aklıma gelir keşke alıp saklasaymışım diye...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder