Sayfalar

27 Ekim 2021 Çarşamba

Empedokles'in Dostları





Empedokles'in Dostları aşina olduğumuz Amin Maalouf kitaplarından farklı bir eksende cereyan ediyor. Bence ütopya ile distopya arasında, bıçak sırtında bir hikaye. Okurken karakterin anlatım şekli ve amaçladığı yaşam tarzı bana Doppler'i anımsattı (Hey gidi Doppler, hikaye iyi güzel giderken bir anda her şeyi karmakarışık etmiştin).
Ve seksenler jenerasyonu olmanın getirdiği deformasyon ile Empedokles'in dostlarını 'ziyaretçiler'e benzettim :)
Karakterin yaşadığı ada ve adaya belirli zamanlarda ulaşılabilmesi fikri güzeldi, hikayenin oturmasını sağlamıştı. Ve adaya dair çok güzel kıyı şeritleri canlandırdım zihnimde.
'Yazar' karakterine nedendir bilinmez bir türlü ısınamadım, samimi ve stabil değildi bence. Empedokles'in dostları neden onunla hemfikirdi, onu koruyup kollama gereği duydular pek anlayamadım .
Agom ise kitabın en sıcak parçasıydı bence, günlük rutini ve dostlar arasında üstlendiği misyonla kitabın kıymetlisiydi benim için.
Dünyayı bu kadar derinden etkileyen olaylar gelişirken, sakin sessiz hayatlarına devam etmeleri pek inandırıcı gelmedi.
Empedokles'in Dostları, farklı bir okuma deneyimi ile birlikte kitaplığımdaki yerini aldı. 

Hiç yorum yok: