Korku filmlerinden hiç hazzetmem; adı üstünde korkarım. İzlediğim korku filmi bir elin parmağı kadar bile değildir. Ancak sinemada izlemişimdir. Gerilim filmlerini de nadiren izlerim...
Ama gerilim kitapları oldukça cazip geliyor bana, sanırım kontrolün bende olması benim için kitapları okunur kılıyor..
Kitaba gelirsek; Cerrahla başlayan hikaye Çırak'la devam ediyor. İkinci kitapla karakterlere daha iyi hakim olduğum için midir, kitabın tarzına alıştığım için midir ya da Martı yayınevinin kullandığı yazı puntosu daha büyük olduğundan mıdır bilinmez, Çırağı daha bir severek okudum.
Gerilimin dozu daha yüksek bu kitapta, vahşilik de azıcık artmış gibi. Olaylara bir de gizemli FBI ajanı dahil edilerek soru işaretleri arttırılmış. Azıcık klişe olmuş bu yakışıklı ajan ama olsun yoksa Rizzoli'nin sakalları çıkmaya başlayacaktı :)
Bence bu amerikalıların yaşamlarındaki en büyük eksiklik pencere demiri... Onu yaptırsalar ne Cerrah korkusu kalacak ne Çırak ne Kalfa! Adamların kapıları kale gibi ama pencerenin önünde yangın merdiveni var, ne anladık??Acilen Türk mütahhit ve demirci göndermek lazım bunlara :))
Bir de bu ciltli kitabı sevemedim yahu. Zaten almadan önce de tereddütlüydüm, normal baskı olsun istemiştim ama son anda siparişimi değiştirip bunu gönderdiler. Soğuk bir kere, tahta tutar gibi oluyorum elimde. Dışındaki ikinci kapak içinde kayıp duruyor kitap!!!Neyse sevmedim işte..
Sırada üç tane daha Tess Gerritsen kitabım var ama araya birkaç farklı kitap alacağım. Yoksa evin kilitlerini falan kontrol etmeye başlayacağım yakında!!
2 yorum:
ahahaah rizzoli'nin sakallarına çok güldümmmm:)))
evet ya ben alayını üstüste okuyunca bir tuhaf oldum, insan etkileniyor. araya farklı kitap almakla çok iyi etmişsin bence.
Çırak da cerrah kadar etkiliydi.Okurken ne zaman bitti anlamıyor insan.Yine cerrah tarzı cinayetler ve onun yardımcısı çırak.Süperdi...
Yorum Gönder