Akşam üzeri Lülü ile bahçeye çıkılır, bir avuç yeşil fasülye ve 3 tane küçük patlıcanla eve girilir. Yanına dolaptan bir kabak, patates, domates eklenir ve ertesi gün yenmek üzere zeytinyağlı bir türlü pişirilir...
Yemek piştiğinde duyusal analiz için (oburluğun bilimsel adı:)) bir tabağa az yemek konur. Kokuyu duyan Lülü mutfağa girip "yemekte ne var anne?" diye sorar..Türlüyü görünce "ben de istiyorum, suyuna ekmek batıracağım" der..
Yemekteki sebzeleri kendisi topladığı için heveslenen Lülü, birer ikişer sebze yemeye başlar, o yedikçe annesi çaktırmadan kendi tabağından takviye yapar :) Lülü bir tabak türlüyü iştahla yer..Anne kızına sebze yedirmenin sevinciyle tabakları toplarken, ellerini yıkamak üzere lavaboya gönderilen Lülü, mutfağa koşarak girip "anneciğim seni çok seviyorum" der...
Annenin yüzünde ise koccaman bir gülümseme ....
6 yorum:
yazının son iki cümlesini okuyunca ağlamak geldi içimden dostum. Alah birbirinizin acısını göstermesin...
Amin Dostum amin.....
süper, çocuklar hep yemek yesin iştahla. çok dertliyim çoookk. : )) eline sağlık.
Nurcan; teşekkür ederim :)
Ben iştahsız çocuk sıkıntısı yaşamadım çok şükür ama tahmin edebiliyorum...Allah hepimize sebze yemek isteyen çocuklar nasip etsin :)
Sevgiler...
Maşallah!
Allah bağışlasın, hep böyle devam etsin inşallah :)
Tuğçe Hanım; teşekkür ederim :)
Yorum Gönder