Kütüphane ganimetlerinden...
Önce ismi dikkatimi çekmişti, baktım yazarı Vedat Türkali, düşünmeden aldım.
Bu sanırım okuduğum beşinci Türkali kitabı, her seferinde aynı hevesle alıp sonunda da aynı yorumu yapmışımdır; "siyasi yönü çok baskın bu kitabın..." Bakalım altıncısını okursam ne olacak?
"Doğru söylemiyordu. Sözünü etmişti ya, ev mev aramamıştı. İçinden gelmiyordu aramak. Daracık çatı katında onu bırakmayan bir şey vardı sanki!Reyhan'la bölüştüğü mutlulukların o dağınık odaya sinmiş anıları mıydı? Olabilirdi, niye olmasındı!. Devrimcilik savıyla diretmişti Reyhan'a! Devrimcilik adına ne yapıyordu peki? Hiç! Gizli örgüt bağı yoktu. Olmasını istememişlerdi...Kanlı olaylar, aylar boyu, beklentilerin de ötesinde, çeşitli illerde öylesine sıralanmaya başlamıştı ki, neyi, nasıl düşünüp nasıl davranacağını bilmek başlı başına bir sorundu. Yapanı bilinmeyen tek kişilik cinayetlerle topluca saldırılar iyice sarıyordu ülkeyi..."
12 Eylül'e giden yolda yaşananlar, Muhsin'in kendi içinde yarattığı karmaşa ve çıkmazlar..Evet Bir Gün Tek Başına ile çok örtüşüyor kitap, farklı olarak ağalık faktörü vardı. Tamamını heyecanla okudum diyemem, çok fazla siyasi çıkarım vardı, bazılarını anlamaya uğraşmadım.
Rahatlıkla tavsiye debileceğim bir kitap değil, Vedat Türkali kitaplarından öncelikli tavsiyem ise Mavi Karanlık ve Kayıp Romanlar...
8 yorum:
hepsinde aynıı hissi yaşayacaksın :)Çünkü siyasi yönü önemli yazar için zaten:))
Severim Vedat Türkali yi.
Kahvenin hikayesi güzeldir ama :)
Vedat Türkali,kahve..e daha ne olsun..
Kitap Eylemcisi; aynı hisle okumaya devam o zaman :)
Tülin, ben de seviyorum Türkali'yi, özellikle de sıcak gülüşünü...
Limon Çiçekleri; kahve olsa da içsek mi acaba? :)
Daha önce hiç kitabını okuma fırsatım olmamıştı! Farklı bir yazar.
Kitabın kapağı ise çok ilginç :)
Kelebeğin Hisleri, kitaplığınıza bir Vedat Türkali kitabı ekleyin bence...Kapak çok hoş, tam yalancı tanık resmi :)
Yorum Gönder