Raporlu geçirdiğim bir haftanın ardından işbaşı yaptım. Faranjitle başlayan hafta getirdikleriyle bana faranjiti-sinüziti unutturdu.
Zor bir haftaydı...
Hormonları ve de kan şekeri tavan yapmış bir gebe olarak gündeme kayıtsız kalmakla, takip edip ağlamak arasında gidip geldim...'İnsan'ların duygusuzluğundan, hırsından ben utandım, anne olmanın ağırlığı altında ezildim...
Bu bir haftayı da tamamlasak da artık bu insan görünümündeki varlıkların daha ne kadar çirkinleşebileceğine tanık olmasak...
Geçen hafta rutin 26. hafta gebelik takibi kapsamında kan şekeri ölçümü yaptırdım. Benim için 'çalışmadan sınava girmek' gibiydi çünkü sonucun iç açıcı olmayacağını az çok biliyordum. Geçen ay içerisinde yaşadığım ani şeker düşmesi sonucunda evde kendim şeker ölçümü yapmış, tokluk şekerimin yüksek olduğunu görmüştüm. Ailede de diyabet yaygın durumda, dal gibi bir hatun olmadığım da göz önünde bulundurulunca :( Ve netice yüksekti (50 gr'lık yüklemede sonuç 205!)
Çarşamba gününü doktor, diyetisyen, diyebet eğitimi üçgeninde tamamlayıp kolumun altında diyet listem ve eğitim kitapçıklarımla eve döndüm.
Diyetisyenin verdiği liste oldukça haşmetliydi, ben bunları yesem daha da kilo alırım diye düşünmedim değil!!!
İlk gün neyi ne kadar yiyeceğimi bilememenin stresiyle geçti, yediklerimi not ederek bir düzen yakalamaya çalıştım. Sonraki günlerde diyet listesinden belirlediğim miktarlarla devam ettiğimde (mesela uygun miktarda kıymalı pide yediğimde) şekerimin yükseldiğini fark ettim. Rafine unu tamamen çıkarıp, süt yerine ayran içip, meyve porsiyonunu küçülttüğümde ise daha sağlıklı sonuç aldım. Yıllardır bildiğim diyet şekilleri ve ailemden aşina olduğum diyabet diyeti gebelikle pek uyuşmuyor, tecrübe ise en büyük yol gösterici...
Evde kısmen oturttuğum düzeni işyerine uyarlama zamanı, umarım sıkıntısız adapte olabilirim.
Geçtiğimiz haftadan kareler;
Son iki aydır çaydan kahveye yönelmiş durumdayım. Sadece kokusu bile benim için çok cezbedici.
Yere temas edebilecek kadar ömrü olmasa da kar yağdı...
Akşam yeşilleri :)
Yeni başladığım kitabım, azıcık yavaş ilerliyor...
Bu da akşam Eylül'e okuduğumuz kitap.
Yeni haftadan sağlık ve sabır bekliyorum...
4 yorum:
Merhabalar, geçmiş olsun size de. Belirli bir listeyle beslenme düzeni oluşturmak zor oluyor. Benim diyabet sorunum olmadı ama midemdeki sıkıntıdan dolayı hep bir şeylerden mahrum kaldım :)
Kahveyi ne kadar tüketiyorsunuz, benim doktorum hiç tavsiye etmediğinden pek nadir tüketmiştim. Zaten yasaklar daha cazip oluyor galiba ..
Mutlu günler :)
İki Balık Bir Kedi; teşekkür ederim :)
Programlı yemek işini az çok oturttum ama şekerimi asıl düzenleyen şey yürüyüş oldu. Şimdilik şekerim yükseldiğinde yaşadığım suçluluk psikolojisinden biraz kurtuldum :)
Kahveyi günlük bir fincan içiyorum, normalde kahveye düşkündüm son aylarda daha da cazip geliyor...Akşamları çay midemi rahasız ettiği için onun yerine kahve içiyorum, şekersiz ve tek fincanla sınırlayınca çok sıkıntı olmaz diye umuyorum. Demir takviyesini de yatmadan önce aç karına alıyorum...Ha belki doktora sorsam önermeyebilir ama tek keyfim bu kaldı vallahi ;)
Hoşçakalın...:)
çok geçmiş olsun bende bir diyabetik olarak zorluklarını anlarım hamile olmadım ama sanıyorum ki daha da zorlaştırmıştır işini dışardan gıda tüketmemek büyük ölöçüde azaltıyor ve üç beyazı mümkün olduğunca az tüketmek
Hayatım Kitap; teşekkür ederim, planlı beslenme ile dengeledim ama gebelik kısmı biraz zorladı. Doğum sonrasına normale dönebilmeyi umuyorum:)
Yorum Gönder