Serenad'ı Duru doğduğundan bu yana okuyorum, bitirmeye kıyamadığımdan değil ama bir türlü bitiremediğimden...
Duru doğum sonrası yoğun bakımda kalınca biz de apar topar annemlere gitmiştik. Hergün onu yarım saatliğine pencere arkasından görebilmek için hastanenin yolunu tutuyorduk, Duru solunum desteğinden çıkınca artık iki saat arayla kızımı kendim besleyebiliyordum. Bu da yirmidört saat yoğun bakım önünde beklemek demekti. İlk günün acemiliği ile boş boş oturmuştum, ikinci gün ise yengemin benim için aldığı kitabı, içeceklerimi stoklayıp gittim hastaneye. Bir iki sayfa okuyabilmiştim ki Duru taburcu oldu :)
Eve dönüşte epeyce ortalıkta süründü kitabım. Toparlandıktan sonra okuma fırsatı bulsam da kitaba bir türlü ısınamadım. Zülfü Livaneli dinlemekten büyük bir zevk alırken okuduğum son iki kitabı bana eziyet gibi geldi. Kardeşimin Hikayesini hiç sevememiştim, Serenadı da zar zor bitirdim, aslında ilginç olan konusuna bir türlü kendimi kaptıramadım.
Okuyup sevdiğimiz bir çocuk kitabını tavsiye edip ayrılayım...
Tübitak'ın çocuk kitapları baskı olarak çok kaliteli,
fiyatı çok makul, aklınızda bulunsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder