Barış Bıçakçı'nın çok konuşulan kitabı...
Aslında geçen hafta okumuştum, sıcağı sıcağına kitap hakkında yazmak istedim ama internetin azizliğine uğradım ..Sonra araya misafir ağırlanan günler, iş yoğunluğu, kitabın evde kalışı vs girdi. Üstüne filmini de izledim ki bir iki laf etmek şart oldu :)
Garip bir efsunu var kitabın...Yaşanılan hayatın ahengi ve uyumu çok etkileyici. Ender'in dilinden anlatılıyor yaşananlar ama Çetin de yanı başında hissediyorsunuz...
Birisi kel, diğeri göbekli iki orta yaş insanı...
Birisi fasülyeleri ayıklarken diğeri bıçakla uzunlamasına ikiye kesiyor,
Birisi sinirlenip küfrederken, diğeri "çayın bitince seslen" diyor..
Masumiyetlerini yenüz yitirmemiş iki sıkı dost ve hayatlarına bavulu ve içinde acılarıyla katılan Nihal.
Barış Bıçakçı'nın anlatımı okuyanın damağında tanıdık bir his, bir aşinalık bırakıyor. Sinek Isırıklarının Müellifi nde de aynı tadı almıştım..Diğer kitapları mutlaka okunacaklar listemde :)
Bu sefer filmini de izleyip geldim :)
Kitabı okumadan izleseydim eminim daha çok sevecektim filmi. Çünkü ben en çok olayları Ender'in Çetin'e hitabıyla okumaktan zevk aldım. Dostluğun inceliğini vurguluyordu. Ama haksızlık etmeyeyim şimdi, bir çok kitap uyarlamasına göre detaylar atlanmadan anlatılmıştı.
İlker Aksum ve Fatih Al filmdeki sıkı dostlarımız..İ.Aksum'un içinde olduğu bir çok yapımı severek izledim zaten. (Biz zamanlar Çarli vardı dimi, onu diğer gruba atalım, Yabancı Damat'ı bile suratsız esas kızına rağmen az biraz izlemişliğim var yani :))
"Fatih Al da bir yerden tanıdık ama" derken google amca sayesinde buldum, Sülüman'ın matrakçısıymış ..
Ve filmi son dönemde tekrar gündeme getiren olay, yönetmeni Seyfi Teoman'ın bir trafik kazasında hayatını kaybetmesi..Toprağı bol olsun...
Kitap öncelikli tavsiyem, üstüne bir bardak demli çayla filmini de izleyebilirsiniz...
4 yorum:
Önce kitabı okudum sonra filmi izledim, yazdıklarına katılıyorum.Genel olarak sevdim:)
Diğer kitabı da okuyacağım...
Sevgiler
Merhaba, Sinek Isırıklarının Müellifi de buna benzer şekilde, biraz durağan bir hikaye ama B. Bıçakçı'nın anlatımı, tespitleri çok güzel...
Hoşçakalın..
Nedense kitaplardan uyarlanan filmler kitaplardan alınan haz kadar haz vermiyor bana. Hemen hemen hepsi öyküyü işlemede çok zayıf kalmıştı. yada ben kitaplardaki o verilen duyguyu alamamıştım. Anlattığın kitabın öyküsü çok hoş. Listeme ekledim. Teşekkür ederim canım.
Lila, film hiç bir zaman kitabın verdiği detayı, tadı veremiyor tabii..Ve kitabı okurken aslında zihnimizde kendi filmimizi canlandırmış oluyoruz bir bakıma, çekilen film de bizimkinin yanında soluk kalıyor haliyle :)
Yorum Gönder