Kağıt Ev, kitaplar üzerine yazılmış derin bir hikaye...
Üzerinde çimento parçaları olan bir kitap sizi nereye götürebilir merak ediyorsanız Kağıt Ev'e beklerim.
Kitaptan;
"Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan zordur. Kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana. Oysa orada kalmaya devam ettikleri sürece onları birbirlerine yamadığımızı zannederiz. Üstlerinde gün, ay ve yıl yazan sayısız kitap gördüm ben; gizli bir takvimi oluşturur her biri. Başkaları ise ödünç vermeden önce adlarını yazarlar ilk sayfaya, teslim edecekleri kişiyi defterlerine kaydedip bir de tarih atarlar yanına. Tıpkı kütüphanedekiler gibi damgalı kitaplar gördüm, yahut içlerine sahiplerinin kartları yerleştirilmiş olanlar. Kimse bir kitap kaybetmek istemez. Bir daha okumayacak olsa da başlığında eski, belki de kaybolmuş bir duyguyu taşıyan bir kitabı kaybetmektense bir yüzük, saat veya şemsiye kaybetmeyi yeğleriz.."
"Biz okurlar, sadece eğlenme amaçlı olsa bile, arkadaşlarımızın kütüphanesini gözleriz. Bazen sahip olmadığımız ama okumak istediğimiz bir kitabı bulmak için yaparız bunu, bazense karşımızdaki hayvanın ne ile beslendiğini öğrenmek için. Bir meslektaşımızla salonda otururken odadan şöyle bir çıkar ve döndüğümüzde onu kitaplarımızı koklarken buluruz."
"Kitapların, hayata dair birer fikri olmak yerine düzenli bir rafın parçası haline gelerek toz fırçasını gıdıklayışından, tozları yutan süpürgeden, uyumaktan ve sayfalarını belirleyen doğal şiddet ya da gücü hiçbir zaman ortaya sermeyen bir gururla ara sıra başvurulmaktan başka bir şey bilmeyişlerini gülünç bir şekilde kınadık beraber."
"Yağmurun altındaki bu kitap ne Bluma'yı şaşırtabildi ne de bir fayda sağladı ona; fazlasıyla geç gelmişti zira fakat bir adam zalimce , huzursuzca ve katiyetle gölge hattının ötesine geçti."
Ve kitap için teşekkürler Esra :)
1 yorum:
Merak ediyorum ben de :)
Yorum Gönder