Hem takvime göre hem de meteorolojiye göre kışa girmiş bulunmaktayız, hadi hayırlısı...
Kasım beklediğimin aksine ilkbahar edasıyla geldi geçti...
Evde hummalı yazı çalışmaları devam ediyor. Ela ve Lale'den yakamızı yeni kurtarmıştık ki Talat ve Onat çıka geldi!! Bu çat kapı ziyaretlerden bir süre daha kurtulamayacağız gibi...
Bu evin annesinin fi tarihinden kalma bilgileriyle yazdığı ve geçerliliğini kısmen kaybetmiş alfabesi...
Bu da Eylül'ün esneyerek yaptığı ödevi ;)
Ödevlerden kalan zamanda okumalara devam. Bu hafta Eylül babasıyla gitti kütüphaneye, kendince seçimler yapmış :) Resim ve Heykel'den başladık, malum resim bizim işimiz ;)
Evdekiler arasında da Sara Şahinkanat kitapları açık ara favori
Eylül yeni harflerle boğuşadursun Duru da türlü maymunluklar peşinde :)
Ve yeni tatlar ;)
Eylül'ün de zamanında hevesle karıştırdığı 'Neden, Niçin, Nasıl' Serisi bugünlerde Duru'nun elinden düşmüyor. Kitaplara ablası kadar nazik davranmasa da kemirmeyi biraz azalttı...
Görsel buradan
Serinin 4-6 yaş grubu olanlarını Eylül hala çok seviyor...
Kasım ayının nerdeyse yarısını diş ağrısı ile geçirdiğim için kitap okuyabilmek bir hayal oldu. Ağrının nedeni olan dişimle vedalaşıp işe ve kitaplara dönüş yapabildim.
Kütüphaneden alıp bir türlü zaman ayıramadığım kitabımı nihayet bu hafta sonu bitirebildim. Açıkçası kafamda farklı bir Nazım portresi oluştu... Tüm kitap sonunda aklımda kalan şiir, hep en sevdiğim şiirdi;
HOŞGELDİN KADINIM
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını bastın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
NAZIM HİKMET
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını bastın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
NAZIM HİKMET
Saramago'ya devam... Araya farklı kitaplar alınca uzadı okumam, kütüphaneden de süresini uzattırmak zorunda kaldım.
Filin Yolculuğu'nu unutup hevesle yanımda getirdiğim yeni kitabım :) Kısa öykülerden oluşan kitap göreve giderken ve aralarda okumak için çok uygundu. Çarpıcı öyküler içeriyor...
Dünkü görevden...
Bu arada yeni bir işe el atıp evdeki beyaz çantalarımdan birisini siyaha boyadım. Su bazlı bir deri boyası kullandım, bir kaç kat uygulamam gerekti. Şimdilik görünüşü iyi ama saplarını boyamayı unuttuğum için henüz kullanamadım. Artık kullanım sonrası memnun mu kalırım, Arap Bacı'ya mı dönerim göreceğiz :))
Ve bir yemek önerisi ile bitiriyorum; Fırında Mücver... Benim gibi kızartılmış yemeklere mesafeli olanlar için ideal, börek tadında, hafif bir alternatif. Tarifini de tembellik edip kopyalıyorum ;)
Ve hoş geldin Aralık.
Artık bere, atkı, eldiven, sahlep zamanı...
Bir de Rico ve Oskar zamanı ;)
5 yorum:
Arap bacıya çok güldüm :)
Arkadaşım instagramdan da yazacaktım atlamışım mücver 1-2 defa başarısızlıkla sonuçlandırdım tarif böyle değildi zaten. İçi vıcık vıcık olmuştu seninkinin durumu neydi? Çok severim aslında da tarifine denk gelemedim...
Benim mücver börek kıvamında oldu Ülkü'm, kabakları rendeledikten sonra suyunu sık dene bir de. Ben daha önce benzerini haşlanmış karnabahar ile de denemiş, sevmiştim. Bir de ağır ağır pişirmelisin (180 derece gibi)
Hadi kolay gele :)
Hepsi çok güzel, Durunun yüz ifadesine bayıldım :)
Mücveri ben de birkaç sefer kızartarak yaptım ve hiç sevmedim. Bizde de hiç kızartma yapılmaz, patates bence fırında daha güzel
bu tarifi de deneyeceğim, sağolasın
daha çok yazı bekliyorum senden
vee dişin için çokça geçmiş olsun :)
öperim seniii ve tatlı kızlarını
Teşekkür ederim Esra :)
Yazmak benim de en sevdiklerimden ama zaman bulabilmek dert...
Sevgiler :)
Arkadaşım yorumlarla ilgili bir sıkıntı vardı yeni yeni görüyorum bazılarını.
Evet mücveri bir de kabakların suyunu sıkarak yapayım acaba sorun omuydu ki?
Teşekkürler tavsiyen için, kocaman sevgiler pıtırcık kızlarına ve sana :)
Yorum Gönder