Spoiler içermez..
Renksiz Tsukuru Tazaki istasyon planlaması-inşaatı yapan bir mühendistir. Otuzlu yaşlarında, düzenli bir iş yaşantısı vardır ama özellikle ikili ilişkilerde istikrarı tutturmakta zorlanmaktadır. Bu problemini dayandırdığı gençlik yıllarını sorgularken artık bir adım atması gerektiğine karar ve hac yolculuğu başlar...
Tsukuru'nun çocukluğu aynı arkadaş grubunda geçmiştir, birbirine bağlı bu beşlide herkesin isminde birer renk ifadesi varken onun ismindeki eksiklik onu 'renksiz' kılmıştır. Üniversite yıllarına kadar devam eden bu arkadaşlık bir anda kesilince Tsukuru olayları anlamlandırmakta zorlanmış, stresten ölümün kıyısına kadar gelmiştir.
Uzun bir adaptasyon sürecinden sonra kız arkadaşı Sara'nın da desteği ile Renksiz Tsukuru geçmişiyle yüzleşmeye karar verir.
Kitapta günlük yaşama dair ilginç tespitler vardı.
Japonların çoğu gerçekten mutsuz mu değil mi, Tsukuru da pek bilemiyordu. Fakat sabah kalabalığında işe giderken Şincuku İstasyonu'nun merdivenlerinden inen yolcuların, topluca başlarını öne eğiyor olmalarının gerçek nedeni, mutsuz olmalarından ziyade, bastıkları yere dikkat etme endişesidir. Basamak kaçırmamak, ayakkabılarını kaybetmemek için böyle yaparlar. işe gidiş ve dönüş yoğunluğunda devasa istasyonlarda bu çok önemli bir ödevdir...
Zaten koyu renklerde palto giymiş, başlarını öne eğerek yürümekte olan insanlar çoğu durumda mutluymuş gibi durmaz. Elbette, her sabah ayakkabısını yitirme endişesi yaşamadan işe gidemeyen bir toplumu mutsuz olarak nitelendirmek de, teorik açıdan yeterince olasıdır gerçi.
"Yaratıcı Gelişim Semineri"
"Adı yeni bir şeymiş gibi bir izlenim yaratıyor ama temelde kişisel gelişim seminerlerinden pek farklı değil" dedi Sara. "Kısaca profesyonel hayat savaşçılarını yetiştirmek için hızlı ve kolayca beyin yıkama kursu. Kutsal kitap yerine eğitim kitapçığı, aydınlanma ya da cennet yerine kariyer ve yüksek yıllık gelir vaadi.Pragmatizm çağının yeni dini."...
Okuduğum diğer Murakami kitaplarına göre hikayeye ısınma sürem biraz daha uzundu. İlerleyen süreç daha akıcıydı. Ama sanki finalde bir adım eksikmiş gibi geldi...Okuyanlar, sizce?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder