Sayfalar

12 Haziran 2012 Salı

Çekiliş

drwilldone'ın kitap çekilişi var. Buradan


Sıcak :)

Yok yok şikayet değil henüz, içimiz ısındı valla. Eylül artık rahatça tişört giyebiliyor, annesi "Lülü'nün şortlarını nereye kaldırmıştım ben?" diyebiliyor..
Eylül'ün saçlarını da kestirdik terlemesin diye, artık yaza hazırız :)

Dünden kalan sıcak resimler..

 İlçenin en yaşlı vatandaşı..

 Zıpzıp vaadiyle kuaförde her denileni yaptı, cici kız oldu, gider ayak ojeyi de kaptı..




Acı Çikolata

İçinde yemek tarifleri, aşk öyküleri ve kocakarı ilaçları bulunan roman...



Kitap listeme muhtemelen bir blog yazısından sonra eklenen, isminin cazibesiyle de alınacaklar listeme dahil   olan Acı Çikolata, insanların duygularını farklı yollarla gösterebildiği bir roman. Aşkını, üzüntüsünü, şaşkınlığını mutfakta yaşayan, tarifleri okurken bile insanın ağzını sulandıran yemekler ortaya çıkaran, umut(lu)suz aşık Tita'nın hikayesi...
Aslında mevcut düzene baş kaldıran bir kadın Tita..Aile gelenekleri gereği evin en küçük kızı olarak evlenmemeli ve ölünceye dek annesine bakmalıdır. Ama aşık olduğu gencin ablası ile evlenmesi işleri giderek güçleştirecektir..Ve araya giren onca süre sonunda "sevgi emektir" diyecek mi? (Yok yok spoiler olmadı, arka kapakta da anlatılıyor bu kadarı, ben de azcık Türk Filmi tadı kattım o kadar:))

Romanda işin içine yemek tariflerinin dahil olması çok hoştu benim için. Sihirli bir iksir hazırlar gibi gram gram eklenen malzemeler ve püf noktaları, mumdan zamka kadar her şeyin evde hazırlanması, yemeğin yanında tartışılması nedeniyle pişmeyen fasülyeler, günler öncesi başlayan hazırlıklar ile düzenlenen şölen yemekleri... Keşke yemeklerin resmi de olsaymış dedim :)

 Bu masalsı anlatımı zevk alarak okudum ve tavsiye ediyorum..Filmi de varmış tabii, kitabın üstüne izlenmeli  :)

10 Haziran 2012 Pazar

Haftasonu...

Bu hafta sonunu evde yayılmak suretiyle giçiriyoruz...
Dikiş makineme kavuşmanın sevinci ile dün uzun uğraşlar sonunda kızıma bir nevresim takımı diktim..Kumaşı düzün kesebilmek için epey uğraştım ama sonuç güzel oldu :)



Eylül, bebekliğinden beri süt içme konusunda isteksiz. Tüm denemelerime karşın sadece çilekli süt içmeyi seçti. Biraz içsin sonra onu ballı sütle değiştiririm diye düşünmüştüm ama ballı, kakaolu, muzlu hiç bir çeşidi içiremedim. Bir süre çilekli süt içmesi hiç süt içmemesinden iyidir diye idare ettim ama artık müdahele zamanı geldi..
Çilek mevsiminin gelmesiyle işe koyuldum. Çalıştığım İlçede bolca çilek yetiştiriliyor. Organik çilek pazarında epey yer etmişler. Cuma günü iyi tanıdığım bir yetiştiriciden aldığım çileklerle Eylül için uzun süre muhafaza edebileceğim çilek püresi hazırladım..





Çilekleri dilimleyip, bir miktar şekerle kaynattım. (Şeker miktarını marmelattan biraz daha fazla tuttum ki dayanıklılığı artsın) Kaynayan karışımı blenderdan geçirdim ve 1-2 dakika daha kaynatıp,sıcakken kavanozlara doldurup, ters çevirdim. Kavanozları özellikle küçük seçtim ki en fazla bir hafta içinde tüketilebilsin..



Büyük bir bardak süte 3-4 tatlı kaşığı eklediğimde gerekli renk ve aromayı elde edebiliyorum, şekeri de hazır sütlere göre daha az..

(Fotoğraf parladığı için rengi pek anlaşılmıyor ama sütün rengi pembe,  bir önceki resimde daha iyi görünüyor..)

Eylül de beğendi..
Benim de içim rahat eti.
Aynı karışımın dondurmaya da çok yakışacağını düşünüyorum :)
Bugünlerde çilekli sütte kullanılan renklendiricilerle (karmin) ilgili epey haber yapıldı biliyorsunuz. Benim eğitimini aldığım konu olduğu için sürpriz bir durum değil. Zaten gıda katkı maddelerinde de benim için öncelikli olan böcekten elde ediliyor olması değil, kanserojen etkisini olmaması. Ve hazır çilekli sütten kaçacağım derken kullandığım çilekte pestisit ve hormon olmaması..Maalesef bu konuda açıklama yapanlar da konunun ehli olmayıp müftüsünden spor hakemine kadar alakasız kişiler..
Neyse çilek karışımına dönersem, hazır çilekli sütün tadını ve aromasını yakaladım diyebilirim. Sütte ve dondurmada çilek sevenlere de denemelerini öneririm.

Ve bahçenin yenilesi ve seyredilesi güzellikleri :)





İyi hafta sonları diliyorum..

Kitap Çekilişi

ÇEKİLİŞ SONA ERMİŞTİR...

Yaza girdiğimiz şu günlerde, sahil kitaplarınız benden...
Çekilişle katılanlara üç tane kitap hediye etmek istiyorum...



Yeşil: Çokça bahsettiğim Çember Serisi'nin ilk kitabı veya son kitabı. Kafa karıştırıcı bir tanım oldu değil mi? Çember Serisi iki şekilde okunabiliyor ve alternatiflerden birisi de Yeşil'den başlamak. Ben seriyi tamamladım (almayı, okumayı değil henüz:)) ve elimde iki tane Yeşil var...
Boleyn Kızı: Uzun zamandır kütüphanemde bekliyor ama okumaya elim gitmedi henüz. Konusuyla ilgili yorum yapamayacağım ama çıktığı dönemde çok ses getirdiğini hatırlıyorum..
Bakirenin Aşığı: Boleyn Kızı'nın devamı. Artık şanslı kişi okuyunca bizim için yorumlar :)



Kitaplar yeni ve hiç okunmadı...

Çekiliş şartlarıma gelirsek
-Bloğumun izleyicisi olmak,
-Aşağıya yorum bırakarak özellikle mail adresini belirtmek...

Ayrıca zorunlu olmamakla birlikte herhangi bir alanda paylaşım yapıp linkini belirtmeniz durumunda (+)  çekiliş hakkı vereceğim..
Çekilişi klasik tombala usulü ile kızıma yaptıracağım..
Kargo ücreti bana ait tabii:)
Son katılım tarihi 10 Temmuz, saat 22:00 de sonlandıracağım çekilişi..
İyi şanslar...