Sayfalar

6 Kasım 2015 Cuma

Uyumsuz Defne kaman'ın Maceraları Toprak

Su ile başlayan dört kitaplık serinin ikinci kitabı Toprak.

 
Hasreti soğuyan ayrılıklar, acısı kabuk bağlayan yaralar
ve nefesi soğumuş özürlerin artık değeri azalmış,
esmiştir.

İlk kitaptan aklımda kalanlar şunlardı .
 
Toprak, Su'da olduğu gibi yine harika bir kapakla karşımıza çıkıyor. Mistik çizimleri ile geyikler ve Hitit figürleri bizi bekleyen hikayeyi özetliyor bir bakıma.
 
Spoiler içermez...
 
Acar gazetecimiz Defne Kaman ile Çorum'da yine gizemli bir yolculuğa çıkıyoruz ve Defne kendi üzerine düşeni yapıp ortadan kayboluyor. Zaten bu kayboluşlara aşina olduğumuzdan rahat rahat olayları çözmeye, Kutatgu Bilig beyitleri okumaya devam ediyoruz. Yeni macerayla yeni yüzler de katılıyor hikayeye; ismi ilk okunduğunda kendisinin okuma alışkanlığına dair bilgi verildiğini sandığınız , evimizin valisi, özlenen bir yönetici profili çizen Vali Sabahattin Ali Okur, ne yazık ki içimizden biri Emniyet Müdürü Muhtar Körağaoğlu, naif müze müdürü ve Defne'nin babası Akın Kaman, efkar dolu baba Kemal ve hemen her evde birer tane bulunan hacker ergen Karaca, karizmatik arkeolog Güneş....
Demirbaşlar yerli yerinde duruyor merak etmeyin; Umay Nine, Sahaf Semahat ve Komiser Ümit...
 
Kitabın ekseni yine Kaman kültürü (Şamanizm) üzerine. İnsanların hüküm sürdüğü Orta Dünya ve Erlik Han'ın emrinde karanlık Alt Dünya , bir çok kültürde farklı hikayelere konu olan geyikler, Hitit Uygarlığı'ndan günümüze kalan gelenekler ile hikaye farklı boyutlar kazanıyor.
Gezi Olayları'ndan sonra yeşeren bilinç bu kitapta da kendini gösteriyor; sanal ortamda örgütlenen 'çevreci' , 'bilinçli' ve 'özgürlükçü' gençler Defne Kaman için seferber oluyor, sahneden çekilmeden tohumlarla ilgili gerçeklerin bir kez daha altını çiziyorlar.
 
Kitapta Hitit Uygarlığı'na dair kazıların olması, işin içine tarihi eser kaçakçılığının girmesi, gizemini koruyan olaylarıyla Toprak bana Ahmet Ümit'in Patasana'sını hatırlattı. Sanki benzer hikayenin genişletilmiş hali gibiydi.
 
İlk kitap olan Su'yu daha büyük beklentilerle okumuş, açıkçası aradığımı  bulamamıştım. Konu çok fazla dağılmış, çok farklı dallarda farkındalık oluşturmak amaçlanmış ama konular bir arada eğreti durmuştu. Toprak bu bakımdan daha derli toplu geldi, daha uzun bir kitap olmasına rağmen daha rahat okudum.
 
Serinin ilk kitabını okumamış olanlar için hikayenin bazı kısımları havada kalabilir ama bire bir ilk hikayenin devamı değil.
 
Patasana'yı severek okumuş olanlar özellikle öneririm.
 
Şimdi serinin üçüncü kitabını beklemek düşüyor bana...