Sayfalar

6 Nisan 2012 Cuma

Vanilya Club Nisan Kutusu




Dün gelen Vanilya Club kutum..Aslında çok tatmin edici bulmadığım kutuları paylaşmak içimden gelmiyor. Bu ay içerikten ziyade fiyat tablosu göz doldurucuydu.



Yani gelen Chantecaille Lip Sheer'in tam boy olduğunu görüp fiyatını da okuyunca, bu ay ki kutuyu beğenmeyenler için "nankör" denilebileceği anlaşılıyor.
Pekii ben beğendim mi? Nankörlüğü kabul ederek kutunun bana biraz fakir geldiğini söyleyebilirim.





Ruj çok şık, şimdiye kadar kullandığım en pahalı ruj falan ama rengi kötü yahu. Gençseniz ve de gotik değilseniz size de uygun değildir eminim:) Kutunun en favori ürününü beğenmeyince kalanlar pek birşey ifade etmiyor haliyle...
Akşam tüm kutu içeriğini denedim.
Chantecaille köpük temizleyici ve kremi; yüzümü hafif bir karıncalanma hissiyle birlikte güzel temizledi ve nemlendirdi. Bitirinceye kadar devam edip genel bir kanıya varabilirim umarım..
Roberto Cavalli tanıdık bir koku, kalıcılığı iyi gibi geldi..
Ve Alessandro El Peelingi; uyguladıktan sonra parmaklarım ve tırnaklarımda pek bir değişiklik olmamakla birlikte ellerim çok güzel yumuşadı. Kutu ürünlerinden en çok bunu sevdim:)

Kutudan çıkan broşürde Pandakutu'dan bahsediyor. Okul öncesi çocuklar için uygun materyallerle hazırlanacakmış kutular. Kutu işinin çocuk versiyonu da yaygınlaşacak gibi. Eylül için üye olduğumuz, yaşına(ayına) göre hazırlanan bir kutumuz var (http://www.adimadim.com/adimadim/adimadim-setlerimiz) tabii dergiyle birlikte gelen oyuncakları her zaman ilgi çekici olmayabiliyor (kutudan üst üste pastel boya ya da balon çıkabiliyor). Ama hazırlanan dergiyi beğeniyorum, bazen nasıl anlatacağımı bilmediğim konularda işime yarıyor, akılda kalıcı bir anlatımı var Eylül için.
Pandanın fiyatı biraz yüksek gibi (49TL), bakalım içinden neler çıkacak, üye olanlar memnun kalacak mı?

5 Nisan 2012 Perşembe

Öç Yuvası




Ne öcmüş ne yuvaymış kardeşim, bunalttı beni!!
Dört gündür iyi dayandım bu kitaba, nihayet bitirdim.
V.C. Andrews'in Dollaganger Ailesi (Çatı) Serisini ararken sahafta, bu kitaba denk gelip almıştım. Çatı Serisi de iç karartıcıydı ama bu kitap ayrı bir işkenceymiş. Yazdıklarını düşününce bu kadının garip bir yaşamı olmuş galiba diye düşünmeye başladım.
V.C. Andrews'in resmini görünce de Türk Filmlerinin kötü sarışın karakterleri aklıma geldi .



Kitabı okurken hava da bulutlanıp yağmur da başladı, tam karabasan oldu.
Hiiç tavsiye etmiyorum, bu kitabı okumakla zaman kaybetmeyin . Gördüğünüz yerde de arkanıza bakmadan kaçın...

4 Nisan 2012 Çarşamba

Nisan

 Baharın ikinci ayında da olsa uzun zamandır beklediğimiz sıcaklıklara erişebildik. Tabi bu İç Anadolu standartlarında bir bahar, yani öyle çiçek-böceğe karışmadık henüz, sadece termometreler (-)'yi göstermiyor o kadar :)
Nisan ayına hızlı bir giriş yaptık, haftasonu ısınan havanın kısmen de olsa tadını çıkardık ama yeni hafta zor ilerliyor..İleri saat uygulamasına nispeten alışan bünyem konu işe gelmek olunca yine de nazlanıyor. İşyerinde de evrak işleri ile oyalanıyor, dışarı görevinden kaçınıyor, okuduğum kitabı masamda- çantamda süründürüyorum.
Nisana hareket katan tek şey komşum ile başladığımız yürüyüş oldu. Ağaçlık alanlarda köpekle karşılaşma riski, göl kenarında sert rüzgar nedeniyle sabit bir rota çizemesek de azimle yürüyoruz :)Amacımız katılımcı sayısını arttırmak suretiyle köpeklere kafa tutmak..

Haftasonu bağ bahçe gezerken yol kenarında ot toplayan kadınlara imrendim, arabadan bir meyve bıçağı kapıp kendi çapımda yemlik toplamaya çalıştım (yemlik diğer illerde de toplanır mı bilmiyorum ama, Konya'nın vazgeçilmezlerinden. Yanında yufka ile tabii). Netice fiyasko oldu, çünkü nereye bakacağım, nasıl arayacağım hiç bilmiyormuşum meğer. Bir tane bile bulamadım yahu!! 10-15 gün sonra bir bilenle gitmeye karar verdim :)


Uğruna yollar aşındırılan yemlik :))




 Aşınan yollar:)


Ağacın etrafında Eylül ile bilimum Türk Filmi pozları verildi..

Göl rüzgarlı havalarda hiç çekici değil, bulanıp çamurlu gibi bir renk alıyor. O yüzden hiç pas vermedik kendisine...


Ve sürünen kitaplarım. Sahaftan aldığım V.C. Andrews kitabı ağır gidiyor, Ateş Yolu'na da başladım ama çok iç açıcı gelmedi, beklemede. (Bu hafta pek kitap okumak gelmiyor içimden, her bir kitap için envai çeşit bahane bulabiliyorum)