Sayfalar

5 Haziran 2015 Cuma

Ben Küçükken (MİM)

Sevgili arkadaşım Ülkü sayesinde uzun bir aradan sonra mim zamanı...

Ben küçükken;
-Akıllı-uslu, fazlaca temkinli, tehlikeli şeylerden sakınan, doğrucu davut bir çocuktum. Son özelliğim abimi sinir ederdi :)
- En iyi evcilik arkadaşım erkek kardeşimdi, o bebek olurdu (onun tabiriyle cüccebek), ben de anne olurdum.
-Annem kardeşimi bana emanet etmiş, ben de gezdirirken burnunun üzerini bir teneke parçasına kestirmiştim, hala durur o iz.
-Annem en sevdiğimiz un çorbasını yaptığında kardeşime içindeki hamur parçalarını gösterir 'onlar yağ, yeme tamam mı? ' derdim, o da inanır hepsini bana bırakırdı ;)
-Kaldığımız kasabada lojmanın önü golf sahası gibi bir çimenlikle kaplıydı, bol bol bisiklet sürerdik,
-Kasabada bayan kuaför olmadığından babam beni erkek berberine götürürdü,
-Kasabada bisiklete binen tek kız bendim, saçlarım da kısa, yaşlı teyzeler arkamdan bağırırdı 'yavrum sen kız mısın erkek mi?' diye, ben de 'karışık' derdim :)
- Küçükken koluma yemek dökmüştüm, tüm çocukların koluna yemek döküldüğünü sanırdım ;)
- Tavşanların iki ayağı üzerinde yürüdüğünü sanırdım (hep buggs bunny yüzünden;) )
- Babam ya da abime kumbara yaptırır, harçlıklarımı harcamaya kıyamaz biriktirir bu kez de aldığım oyuncakları oynamaya kıyamazdım. Büyüyünce bu 'varyemezlik' alışveriş sevdasına dönüştü...


Kendi küçüklüğüme ait olmasa da hatırladığımda gülümsediğim cümleler babamdan;
-Küçükken köyden görünen büyük dağın arkasında dünya bitiyor sanırdım,
-Duvardaki herhangi bir yere musluk borusunu sokunca su akacak sanırdım :)

Bir başka tanıdık da küçükken yollardaki büyük elektirk direklerini Allah sanırmış ;)

Gülümseten anılarımızın artması dileğiyle...



1 Haziran 2015 Pazartesi

Yıldızlı ve Yağmurlu Geceler

İkinci el kitaplarımdan...


Geçtiğimiz ay başlamış, biraz okumuş ama hikayeye ısınamamıştım. Okuduğum diğer Binchy kitaplarında konu daha hızlı başlardı, bu kitapta biraz karakter karmaşası vardı. Araya başka kitaplar girdi.
Tekrar başladığımda isimleri yerine oturtmam biraz zaman alsa da konuyu sevmeye başladım, aslında olayların geçtiği yerleri daha çok sevdim; Yunan Adaları. Dışarıda nazlanan bir güneşle yaza girerken masmavi deniziyle anlatılan mekan insanı heveslendiriyor, tatil özlemi ağır basıyor.
Farklı ülkelerden (ve olmazsa olmaz Dublin'den :) ) gelen insanlarla ilerleyen bir hikaye, biraz kafa dağıtmak için ideal...

31 Mayıs 2015 Pazar

Bugün İlk Kez...

Tarine not...

Eylül ilk kez köşedeki markete ekmek almaya gitti... Ben bahçe kapısının önünde beklerken o heyecanlı adımlarla yürüdü, yoldan geçerken 3-4 kez sağına-soluna baktı, koşarak döndü :)