Sayfalar

14 Ekim 2011 Cuma

Gizli özne :Erman...



Bizim Lülü 2,5 yaşında ve artık kendi kurguladığı oyunları oynuyor, habire konuşuyor, anlatıyor ve tüm anlatılanları da dinlemek istiyor.
1-2 ay önce tatilde kendi kendine birşeyler anlatırken kulak kabarttım, sürekli aynı isimden bahsediyor:Erman. Camdan dışarı bakıp
"Bak Erman orda deniz var",
"Erman bahçeye çıkalım mı?"  ..vs
Benim tanıdığım bir Erman yok, herhalde bakıcımızın binasından tanıyor diyorum.Demek ki iyi anlaşıyorlar ki dilinden düşmüyor.
Eve dönünce bakıcı teyzemize soruyorum Erman kim diye, o da "Bilmem, tanımıyorum ben Erman diye birisini" diyor.
Haydaa kim bu Erman?
Lülünün dilinden düşmüyor yine, anlatıyor da anlatıyor Erman'a.Bir iki kez sormaya çalıştım rahatsız olup "giitt" diyerek püskürttü beni.
Nihayet eşref saatine getirip sordum;
-Kızım Erman kim, senin arkadaşın mı?
-Hayır annee, Erman benim oğlum..
-??!!//
Tamam hayali arkadaşa kendimi hazırlamıştım da hayali oğul hiç aklıma gelmemişti.
Sorumluluk duygusu verelim derken abarttık mı acaba?Baksana direkt ebeveynliğe terfi etti çocuk....

 4 kişi olduğumuzu benimsedik, Ermanı da çekirdek aile dahil ettik, yakında lülünün odasına ilave yatak koyacağız neredeyse.

Ermanın kime benzediği bilemiyoruz tabii, ama Lülünün hayali olduğuna göre kesin Caillou gibi bişeydir; kel, sakar, şaşkın....

Torunumdur dedim bağrıma bastım da ismini bari değiştirsek yahu.Hep Erman Toroğlunu hatırlatıyor bana (bögk!!)



Lülüden son dakika haberi "benim iki tane dişim çıktı, büyüdüm ya ben"
Tabii cümle burada bitmiyor; gideceği okul, kreş, bineceği servis, yıkayacağı bulaşık, hızla inebileceği merdiven..... hayali ile devam ediyor.
Bense bi yandan çıkan dişlere bi yandan da gece uykusundaki bölünmelerin nedeninin ortaya çıkmasına seviniyorum....

Hiç yorum yok: