Sayfalar

1 Ekim 2012 Pazartesi

Eylül biterken, huysuzluğun kitabını yazarken...

Sonbaharın en vasıfsız ayına girmiş bulunmaktayız. Bir Eylül gibi, bir Kasım gibi romantik, adına şarkılar yazılan bir ay olamadı şu Ekim!
 Ben Ekim'i yağmuru bol bir ay olarak bilirim, bakalım tersi dönen mevsimler bu aya ne biçti?
Antalya'da son kez terledik, klimaya şükrettik , memlekete dönünce de hırkaları giyip servis yoluna çıktık..Bakalım gece-gündüz sıcaklık farkı daha ne kadar artabilecek?
 
Haa bir de "terrible two" ve "horibble three"ye kendimi hazırlamıştım ama bu 3,5 inatçılık ve huysuzluğun tavanı olsa gerek. Yok tavan değil dahası varsa ben oynamıyorum!!
Huysuzluğun kitabını yazmak isteyenlere bir kaç örnek;
-Yuvarlak masada kahvaltıdayız. Eylül'e "Kim, kimlerin ortasında oturuyor?", "Kim, kimin karşısında?" diye soruyorum (sormaz olaydım)..Her soruya hevesle cevap verip en sonunda "ama ben dedemin kaşısında olmalıydım" diyerek yemeği zehir ediyor..
-Metro'dan bir kutu kek alayım evde bulunsun diyorum, kendini yerlere atıyor "almaa!" diye. Çocuklar "al" diye ağlar bizimki tersi. Evet dün Antalya Metro'da tepinen çocuk benim, onu duymazlıktan gelen de bizzat bendim...
-Dışarda yemek yenmiş, gezilmiş eve dönülecek, bizim kız yürüyerek gidelim diye tutturur. Arabayla yarım saatlik mesafeden!!10 dakika ikna etmeye uğraşıp, en sonunda zorla arabaya tıkıştırıyorum.Yol boyunca debeleniyor, eve 20 dakikalık mesafede Eylül'le arabadan iniyoruz ve eve yürüyelim de gönlü olsun diyorum. Arabayı gönderiyoruz ve Eylül kucağına al diye tutturuyor. E hani yürüyecektin???Eşimi tekrar çağırıyoruz ve burnumuzu çeke çeke eve gidiyoruz...
Birileri bana "geçecek" desin n'olur.....
Artık evden çıkmaya korkuyorum, hangi köşede hangi nedenle ağlayacağı belli değil...

Bunlar da huysuz haftasonundan;

 Giderken böyle seke seke gidiyor ama dönüşte mutlaka göz-burun ıslak!


 Bu kez Antalya'nın eski yüzünü resimledim..



 Lülü'nün yürüyecem diye tutturduğu sokak :)

 Eşimin en az 30 yıllık oyuncağı. Eve dönmemize yarım saat dakika kala ortaya çıkarılan oyuncaklardan...

 Bunlar da haladan kalmaymış...





Kitaplara küsen bünyemi canlandırmak için 4 yeni kitap aldım. Macera ve aşk romanlarını aktivatör olarak kullanacağım :)
İnatsız günler dilerim....

8 yorum:

gonca keskin dedi ki...

"geçecek" ,
bir ara sürekli mızmızlık ve ağlamaklı haller geçiriyorduk, geçti..Sizin de yakındır.
keyifli okumalar yeni kitaplarınızda :)

flzpink dedi ki...

İnşallah geçer Gonca Hanım, gerim gerim geriliyoruz..
Kitapları hevesle okuyacağım inşallah :)

*mehtap dedi ki...

maşallah ne şeker bir prenses...

flzpink dedi ki...

Mehtap; teşekkür ederim :)

Unknown dedi ki...

tecrübesiz bir komşu olarak geçecek diyemiyorum malesef. ama geçer inşallah :) bunları okudukça hay allah yanlış mı yaptık yoksa diyorum :)hadi hayırlısı..

flzpink dedi ki...

BeyazKitaplık; insan bunalınca "geçer" diyenin tecrübe eviyeine bakmıyor inanın, yoldan geçen postacı bile geçecek dese sevineceğim :)Markette bizimki yaşlarında çocuğu olan bir baba ile ayak üstü durum kritiği bile yaptık :)
İşin güzel tarafı bu hafta daha normal Lülü (çok şükür)...
Yanlış yapma konusunu tam kavrayamadım ama işin içinde girişim varsa kesinlikle yanlış değil içinizi ferah tutun..

Unknown dedi ki...

demek istediğim; biz de verdik siparişi, kargo hazırlanma aşamasında, :) tabi hali hazırda sizin gibi kargosunu çoktan açmış olanların zaman zaman eyvah! seslerini duyuyoruz. daha yolun en başındayız, yine de böyle isyan çığlıklarını duyunca.. :)

flzpink dedi ki...

BeyazKitaplık; siparişiniz hayırlı olsun o zaman :)