Bu aralar maymun iştahımla aldığım her kitaba ucundan kıyısından okumaya kalkınca, daha önce başlamış olduğum Watership Tepesi'ni epey süründürdüm.
Kitap Kulübü'nün etkinliğinde Kerim'İn hediyesi bu kitap :)
Ve bir çok kişinin hatırlayacağı üzere Sawyer'ın adada okuduğu kitap :)
Kitap mistik güçleri sayesinde başlarına gelecek kötü durumu tahmin edebilen Fiver, en yakın arkadaşı Hazel ve onlara güvenen bir kaç tavşanın kolonilerini terk etmesiyle başlıyor ve inanın kolay kolay bitmiyor :)
Yazar tavşanlara has dünyayı birebir tasvir etmiş, yani öyle çizgi filmlerdeki gibi birisi diğerine gelip "tamam dostum, iyi iş çıkardın" vs demiyor; tavşanlara özgü hareketle burnunu diğerinin burnuna dokunduruyor, kokluyor, dürtüyor vs. Geçtileri yerler en ince ayrıntısına kadar (çiçek açan her bir ot öbeğinden, çiçeğin üzerine konan kelebeğe kadar) oldukça detaylı tasvir ediliyor. Grange okurken kızardım; sokakları-caddeleri o kadar detaylı anlatmaya ne gerek var diye, artık hiiç şikayet etmeyeceğim :)
Farklı hayvanlar birbirleriyle kolayca anlaşamıyor, birbirinin dilinden anlamıyor.(Bu özellik kitabın gerçekçiliğini arttırmıştı bence).
Tüm bunları yazabilmek için yazarın çok kapsamlı bir araştırma yaptığı aşikar. Olayları tavşanların gözünden anlatabilmesi tüm bu övgülerin nedeni olsa gerek...
Yalnız bu kadar detay zaman zaman sıkıcı oluyor, özellikle tavşanlara özgü terimler kullanılması beni okurken zora soktu. İlk kısımlar hem kitaba alışma hem de olayların aksiyon dozunun nispeten düşük olması nedeniyle zor okunuyor.
Efrafa ile karşılaştıktan sonra ise kitabı elimden bırakamadım. Distopik bir koloni oluşturulmuş ve olaylar çok ince kurgulanmıştı. Kitabın karanlık tarafına ait olsa da Woundwort'a hayran olmamak mümkün değil..
Bu uzun kitabı bitirdikten sonra tavşanlara aşinalık kazanmaktan öte, tavşanlardan bıktığımı fark ettim...Eylül'ün izlediği tavşan çizgi filmleri bile gözüme sevimsiz göründü ;))
Watership Tepesi benzerine az rastlanır bir kitap. Benim önerim alın/edinin ve zamanınızın bol olduğu bir dönemde mutlaka okuyun...
(Kitabın kapağında Lost'a ilham verdiğinden bahsediliyor. Çok fazla benzerlik göremedim açıkçası, zaten Lost'un senaristlerinin bir aşamadan sonra 'zihnen ishal' olduklarını düşündüğümüzde, ilham için pek çok kaynak kullandıkları aşikar gibi...)
3 yorum:
Anna Dello Russo at H&M çekilişi için bloga beklerim!:
http://www.ecemakar.com/2012/10/giveaway-anna-dello-russo-at-h.html?spref=fb
Ah ayrıntıyı çok iyi yakalamışsın.Bir lostzede olarak benim gözümden kaçmış bu:)Tanıtım için teşekkürler..
Kitap Cumhuriyetim; zaten Lost'u izlemeyen bir, izleyen bin pişman :))
Yorum Gönder